HAKKIMIZDA

‘Sanat, günlük yaşamın tozunu ruhumuzdan siler.’
Pablo Picasso

 

Sanatın tüm formlarının mümkün olan en geniş kitlelere yayılmasının önemine ve sanat eserlerinin yalnızca küçük bir grubun değil tüm insanlığın hizmetinde olması gerektiğine inanan biri olarak, 30 yıllık görsel sanatlar çalışmalarımın tek çatı altında toplanması, Mercan Dede Art House projesini hayata geçirmemizin en önemli sebebi.

Yüksek lisansını görsel sanatların baskı dalında yapmış bir sanatçı olarak, çalışmalarımın sınırlı sayıda ve mümkün olan en kaliteli formda baskılarının üretilmesi ve daha geniş kitlelere ulaşması fikri bana heyecan veriyor. Bu heyecanı bizimle paylaştığınız ve evimize uğradığınız için teşekkür ederim.
Mercan Dede

Mercan Dede Hakkında

1966’da Bursa’da doğan Arkın Ilıcalı dünya çapında Mercan Dede ismiyle biliniyor. Yüksek öğrenimini Türkiye’de ve yurtdışında görsel sanatlar alanında tamamlayan Ilıcalı, işlerini son yıllarda büyük oranda ses ve müzik üzerine odakladı. Ancak son yıllarda, ilgisini her zaman koruduğu eski işine yeniden başlıyor ve görsel sanatların baskı ve multimedya alanlarına konsantre oluyor.

Fotoğrafçılığa ilgisi İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi profesörü Kayhan Güven rehberliği altında başladı. Bu ilgi, İstanbul Üniversitesi Güzel Sanatlar Akademisi profesörü Nur Taviloğlu’nun asistanı olarak, geleneksel bir Türk güzel sanatı olan ebru ile uğraşmaya başlamasıyla yoğunlaştı. Bunu gazetecilik eğitimini durdurup, Saskatchewan Üniversitesi’nde Güzel Sanatlar Lisans eğitimine başlaması izledi. Derslerini, Charles Ringnes’in başı olduğu baskı departmanında tamamladıktan sonra, Concordia Üniversitesi’nin Stüdyo Sanatları programında Güzel Sanatlar Master’ı yapmak için Montreal’e taşındı. Concordia’daki 6 yıllık master çalışmalarının sonunda, müzik çalışmalarına öncelik vermek için, baskı tekniklerindeki akademik işlerini bıraktı. 2001’de, Nelson Mandela ve Dalai Lama tarafından desteklenen “Artist International Direct Support” projesine katılması için davet edilen tek Türk sanatçıydı. Bu projenin bir parçası olarak, baskıları, çeşitli ülkelerden sanatçılar ile birlikte kitap haline getirildi.

2011’de, “Army of Lovers”ı İstanbul EKAVART Galeri’de ve ardından Ankara CER Modern’de sergiledi. 2012’de, Carlito Dalceggio ile birlikte, “Revolution Revelation”ı Borusan Müzik Evi’nin tüm 7 katını kullanarak dev bir sergi gerçekleştirdi.

Bu sergi 60.000’den fazla ziyaretçi ağırladı. 2015’de, “Ancient Time Machine” serisini İstanbul EKAVART Galerisi’nde ve ardından İzmir’de Büyük Efes Sanat Galerisi’nde sergiledi. Bu sergileri, sanatçının deyimiyle yaşamın dönüşümü, insanın değişimi, semazenlerin dönmesi, karma gibi mefhumları içerisinde barındıran “Büyülü Çarklar” serisi takip etti. Ev sahipliğini EKAVART’ın üstlendiği etkinlik sanatseverler tarafından büyük ilgi gördü.

Kişisel sergilerinde yakaladığı başarı sonrası çalışmalarına devam eden sanatçı, 2019 yılında Leonardo da Vinci’nin 500. ölüm yıldönümü anısına düzenlenen “Leonardo’ya Saygı” isimli karma sergide Türkiye’nin en önemli çağdaş sanatçılarından Devrim Erbil, Ergin İnan gibi isimlerle birlikte çalıştı. Aynı sene içerisinde İstanbul Art Show’un ‘Hakikat Askıda/Post Truth’ isimli konsept odasının tasarımını üstlendi.

2020 yılının son günlerinde, pandemi günlerini geçirdiği Kanada’daki stüdyosunda yaptığı çalışmaları, Kuzguncuk’un güzide sanat merkezlerinden olan Mona Galeri’de beğeniye sundu. Street art esintilerinin yoğun olduğu çalışmalar büyük ilgi çekti.

Şimdiyse, bugüne kadar yaptığı tüm çalışmalarını tek çatı altında topladığı ‘Mercan Dede Art House’ projesini hayata geçiren sanatçı, eserlerini hem orjinal hem de FineArt baskı formatında tüm sanatseverlerin beğenisine sunuyor.